18 Ağustos 2011 Perşembe

Hiç bir kere de olsa size üzülsünler diye ölmek istediniz mi?

İstedim ben. Daha önce de istemiştim. Bugün de istedim. Yine her zamanki gibi problem aynı. Abim, babam. Karadeniz'de kız olmak dünyanın en lanet şeyi. Burda kimse gelip 15 yaşında evlendirmiyor ama burda da en az doğu'daki kadar sıkı yönetimde büyütülüyor kızlar. Burda da töreler var. Adı yok belki, töre diyen yok ama. Kesinlikle burda da töreler var. "Erkekten arkadaş olmaz, zırt pırt dışarı çıkma ne işin var, bütün gün evde yatma temizlik yap, ne işe yaradığın var ki sanki" Tam olarak bu. Kendiniz için yaşadığınızda işe yaramaz olursunuz. Kendiniz için bişeyler yapmanız yasak. Kendiniz için yaptığınız her şey gereksizdir çünkü. Siz onların çocuğu değil robotusunuz. Sizi yaşamanız için dünyaya getirmediler. Büyüyün onlara hizmet edin. Kızsanız bu iki katı oluyor. Kızsanız annenizin karnında cinsiyetiniz belirgenliştiğinden beri şanssızsınız. Kızsanız tanrı tarafından lanetli. Kızsanız okulunuzu okursunuz böyle bi hakkınız var. Ama oldu ki geri zekalısınız okuyamıyorsunuz. Almıyo kafanız. Almıyo amına koyayım. Okursanız para demek. Ailenize katkınız olur. Okumazsanız en ağır cezalara çarptırılırsınız. Çünkü sizin tek derdiniz birilerine yararlı bişeyler yapmak. Okumazsanız işte ne halin varsa gör derler. Madem bize yararın yok. Verirler adamın birine. Arada çay içmeye gelirler evinize. Siz sadece doğurmak için varsınız. Torunlarını severler, sizi de öpüp giderler. Kızısınız sonuçta. O kadar hatrınız vardır. Ama yalnızca o kadar. Belki bunları yaşamadım ben ama çevremde o kadar çok ki. İşin kötüsü babam da o insanlar gibi. Onlar kadar değil belki ama. Gibi diyorum. Bugün bi kez daha tartıştık. Dışarda çok severler onu. Çok sayarlar. Dışarda neşeli sevecendir. Kültürlüdür. Milletvekillerine hayat dersleri verir. Tecrübelidir. Ya evde diyorum. Evde? Dışarda "üstünlük takva iledir" nutukları atar o adam. Dışarıda demokratiktir. Ama eve gelince işler değişir. Sen kızsın. Senin başka işin ne. Temizleyeceksin tabi. Yapacaksın. Saat 1e kadar uyuyamazsın. Kızsın sen. En alakasız şeylerde bile kızsın sen. KIZ.
Oturdum az önce. Saatlerce ağladım. Yine Allah'a anlattım her şeyi. Ağlayarak hıçkıra hıçkıra "görmüyo musun dayanamıyorum artık" dedim. Olur ya acır belki. Hiç sanmıyorum aslında çünkü ağlamamı o kadar kanıksadı ki insanlar. Sürekli ağlıyorum. Televizyonda alakasızca ölen birine bile ağlıyorum bazen. Okuduğum bişeye ağlıyorum. Ağlayan birini görünce ağlıyorum.
Bugün yine ağladım. Şaşırılacak bi durum değil. Bugün sadece ağlamadım. Aynı zamanda keşke ölsem ya dedim. Sevgisizliğe aç olmak böyle bişey işte. Öleyim belki severler beni. Beni sevsinler de varsın öleyim. Bunu mu istiyorum yoksa yaptıklarından pişman olmalarını mı vicdan azabı çekmelerini mi kestiremiyorum. Hiçbişeyi bilmiyorum. Tek isteğim şu evden bi an önce kurtulmak. Belki özlerler düşünsene. Onlara muhtaç olmamak istiyorum. Okulumu bitirip sevgiyi geçtim en azından saygı görmek istiyorum onlardan.
Ben hala gözlerinde küçük bi çocuğum. Ama en küçük sözleri bile o kadar yaralıyor ki. Unutmuyorum. Küçükken karnım ağırmıştı bir kez. Okula bile başlamadım daha. Ama nasıl ağrıyor ölüyorum. Babam rol yapıyor demişti. Götürmemişti hastaneye. Gerçekten rol yaptığımı düşündüğünden değil. Benimle uğraşmak istemediğinden. O yaşlara dair çok az kare var kafamda. Onlardan biridir o da. Kinci değilim asla. Ama unutmuyorsunuz işte. Öyle derinden yaralıyorlar ki kapanmıyor. Unutmayayım da zaten. Daha iyi. Bir gün ünlü gazeteci diye bahsedecekler ya benden. O gün onların işe yaramaz kızı olmayacağım artık. Geçecek her şey. Aynı muameleyi yapacağım diyorum. İşe yaramaz anne babalar. Ben sizin kızınız değil bankamatiğinizim. Tıpkı sizin yıllar önceki pozisyonunuz gibi. Aylık düzenli olarak paralarını verip göndereceğim huzurevine diyorum. Ya da çok sevdikleri oğulları baksın.
Baba diyorum, keşke bu kadar nefret ettirmeseydin kendinden. Bi gün evlenirsem o insan asla sana benzemeyecek diyorum. Ben çocuklarıma sizin kadar acımasız davranamam çünkü. Ben iyi biriyim. Ben sizin gibi değilim. Ah baba. Keşke böyle nefret cümleleriyle dolu yazılar yazdırmasaydın. Keşke.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder